Adli Para Cezasının Tespiti  Dolandırıcılık Hile

YARGITAY 15. Ceza Dairesi 2011/66151 E.N , 2012/5686 K.N. 

ADLİ PARA CEZASININ TESPİTİ 
DOLANDIRICILIK 
HİLE 

Özet 
HİLE NİTELİKLİ BİR YALAN OLUP, KANDIRICI NİTELİKTE OLUP OLMADIĞI OLAYSAL OLARAK DEĞERLENDİRİLMELİDİR. 

MÜŞTEKİ ADINA SAHTE OLARAK DÜZENLENEN SAHTE NÜFUS CÜZDANI İLE MÜŞTEKİNİN KENDİSİNE VERMİŞ GİBİ NOTERDEN VEKALETNAME DÜZENLETTİRDİKTEN SONRA BU VEKALETE DAYANARAK MÜŞTEKİ ADINA ŞİRKET KURUP, BANKADAN ÇEK ALARAK ALDIĞI MAL KARŞILIĞINDA DÜZENLEYİP BANKAYI ARACI KILMAK SURETİYLE DİĞER MÜŞTEKİYE VEREN SANIĞIN EYLEMİ DOLANDIRICILIK SUÇUNU OLUŞTURUR. 

5237 SAYILI YASA'DA 765 SAYILI YASA'DAN FARKLI OLARAK "GÜN PARA CEZASI SİSTEMİ" KABUL EDİLMİŞ "NİSPİ PARA CEZASI"NA YER VERİLMEMİŞTİR. DOLAYISIYLA 5237 SAYILI TCK'NIN 158. MADDESİNİN 1. FIKRASININ (E), (F) VE (J) BENTLERİNDE SAYILAN HALLERDE, ADLİ PARA CEZASININ TAYİNİNDE ÖNCELİKLE SUÇTAN ELDE EDİLEN HAKSIZ MENFAAT MİKTARININ TESPİTİ GEREKİR. SUÇTAN ELDE EDİLEN HAKSIZ MENFAAT MİKTARI BELLİ DEĞİL İSE TCK'NIN 61. MADDESİ HÜKMÜ GÖZÖNÜNDE BULUNDURULARAK TAKDİR EDİLEN GÜN SAYISI ÜZERİNDEN ARTTIRMA VE EKSİLTMELER YAPILDIKTAN SONRA ORTAYA ÇIKACAK SONUÇ GÜN SAYISI İLE BİR GÜN KARŞILIĞI AYNI KANUN'UN 52. MADDESİ UYARINCA, 20-100 YTL ARASINDA TAKDİR OLUNACAK MİKTARIN ÇARPILMASI NETİCESİNDE SONUÇ ADLİ PARA CEZASI BELİRLENECEKTİR. EĞER SUÇTAN ELDE EDİLEN HAKSIZ MENFAAT MİKTARI BELLİ İSE; O TAKDİRDE TESPİT OLUNACAK TEMEL GÜN, SUÇTAN ELDE OLUNAN HAKSIZ MENFAATİN İKİ KATINDAN AZ OLMAYACAK ŞEKİLDE ASGARİ BU MİKTARA YÜKSELTİLEREK BELİRLENECEK GÜN SAYISI ÜZERİNDEN ARTTIRMA VE EKSİLTMELER YAPILDIKTAN SONRA ORTAYA ÇIKACAK SONUÇ GÜN SAYISI İLE BİR GÜN KARŞILIĞI AYNI KANUN'UN 52. MADDESİ UYARINCA, 20-100 YTL ARASINDA TAKDİR OLUNACAK MİKTARIN ÇARPILMASI NETİCESİNDE SONUÇ ADLİ PARA CEZASI BELİRLENECEKTİR.


İçtihat Metni

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:

Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.

Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte birtakım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.

Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.

Somut olayda;

Sanığın, müşteki Döne adına sahte olarak düzenlenen ve başka bir davaya konu olan sahte nüfus cüzdanını kullanıp noterden müşteki kendisine vekalet verilmiş gibi işlem yaptıktan sonra bu vekalete dayanarak müşteki adına şirket kurup, bankadan çek karnesi de alarak bu çek sayfalarından birini aldığı mal karşılığında 30.06.2006 gün ve 1.500 TL bedelli olarak düzenleyip bankayı aracı kılmak suretiyle müşteki Mustafa'ya verdiği anlaşılmakla, dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.

5237 sayılı Yasa'da 765 sayılı Yasa'dan farklı olarak "gün para cezası sistemi" kabul edildiği için bu sistemde nispi para cezasına yer verilmemiştir. İlgili maddelerin gerekçe bölümlerinde de 5237 sayılı TCK'nın sisteminde nispi para cezasının öngörülmediği açıkça belirtilmektedir. Ancak, 5237 sayılı Ya-sa'nın 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe girmesinden sonra 29.06.2005 gün ve 5377 sayılı Yasa'nın 19. maddesi ile değişik TCK'nın 158/1. fıkrasına eklenen "...Ancak, (e), (f) ve (j) bentlerinde sayılan hallerde hapis cezasının alt sınırı üç yıldan, adli para cezasının miktarı suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamaz." cümlesi ile getirilen yeni değişikliğe ilişkin gerekçede de belirtildiği üzere, 158. maddenin 1. fıkrasına eklenen son cümledeki "...adli para cezasının miktarı suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamaz." hükmünün uygulanabilmesi için öncelikle suçtan elde edilen haksız menfaat miktarının belli olması gerekmektedir.

5237 sayılı TCK'nın 52. maddesinin 1. fıkrası "Adli para cezası, beş günden az ve kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde yediyüzotuz günden fazla olmamak üzere belirlenen tam gün sayısının, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması suretiyle hesaplanan paranın hükümlü tarafından Devlet Hazinesi'ne ödenmesinden ibarettir." şeklindeki adli para cezasının tanımı yapıldıktan sonra aynı maddenin 3. fıkrasında "Kararda, adli para cezasının belirlenmesinde esas alınan tam gün sayısı ile bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ayrı ayrı gösterilir." ve aynı Kanun'un 61. maddesinin 8. fıkrasında ise "Adli para cezası hesaplanırken, bu madde hükmüne göre cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine yönelik artırma ve indirimler, gün üzerinden yapılır. Adli para cezası, belirlenen sonuç gün ile kişinin bir gün karşılığı ödeyebileceği miktarın çarpılması suretiyle bulunur." hükümleri ile yasa koyucu adli para cezasının mutlaka gün üzerinden tayin edilmesi gerektiğini belirtmektedir.

5237 sayılı TCK'nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f) ve (j) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde öncelikle suçtan elde edilen haksız menfaat miktarının belli olup olmadığına bakılacaktır.

Eğer suçtan elde edilen haksız menfaat miktarı belli değil ise, 5 ila 5.000 tam gün arasında TCK'nın 61. maddesi hükmü gözönünde bulundurularak takdir edilen gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı Kanun'un 52. maddesi uyarınca, 20-100 YTL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezası belirlenecektir.

Eğer suçtan elde edilen haksız menfaat miktarı belli ise; o takdirde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı Kanun'un 52. maddesi uyarınca, 20-100 YTL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezası belirlenecektir.

Bu açıklama kapsamında sonuç adli para cezası belirlenmesi gerekirken, yazılı şekilde uygulama ile suçtan elde edilen menfaat 1.500 TL olduğu halde eksik adli para cezası tayini aleyhte temyiz bulunmadığından bozma nedeni sayılmamıştır.

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ve müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün (ONANMASINA), 30.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.