İyi Avukat Nasıl Bulunur

Her meslekte olduğu gibi avukatlık mesleğinde de iyisi, kötüsü, daha iyisi, daha kötüsü olabilir. Peki avukatlara nasıl ulaşılabilir, nasıl değerlendirebilinir, nasıl ulaşılabilir? Aklımıza gelen bazı yöntemleri değerlendirdik.

Tanıdık vasıtasıyla avukat bulma

Bu daha önce bir davasını avukata vermiş bir yakınımızın ya da hiç dava tecrübesi olmamış bir yakınımızın tavsiyesi ile olabilir. Bir davasını vermemiş ise bu avukatın ancak şahsiyeti, güvenilirliği hakkında bilgi sahibi olması mümkündür. Ancak işinde nasıl olduğu konusunda bu avukatın kendisinden ya da çevresinden duyabilecekleri dışında bir bilgisi olamaz. Kendisinden duyacakları da çevresinden duyacakları da güvenilirlik bakımından çok kuvvetli olmayacaktır.

Daha önce davasını vermiş ise o zaman biraz daha fazla fikir sahibi olabilir. Ancak yine de güvenir bir bilgi olmayacaktır. Davasını kazanmışsa iyi avukat, davasını kaybetmişse kötü avukat şeklinde yapılabilecek bir değerlendirmenin her zaman doğru olması mümkün olmaz. Örneğin davasını kazanmış olabilir ancak normale göre daha uzun zamanda, daha fazla masrafla ve daha az kazanımla ( mesela daha az bir tazminatı üstelik düşük faizle kazanmış olabilir ) kazanmıştır. Kazanılamayan davada ise daha fazla kayıptan kurtarılmış olunabilir ya da baştan bu ihtimal karşısında yereli uyarıyı yapmış olabilir ya da sizin bulamadığınız, temin edemediğiniz bazı deliller buna sebep olmuş olabilir.

Tabelaya bakarak avukat bulma

Bu tür bir arayış, işi tamamen şansa bırakmak olacaktır. Hakkında hiçbir referans alınmadan sadece yüz yüze bir görüşme neticesinde fikir edinmek diğer yöntemlere göre oldukça yetersiz bir yöntem olacaktır.

Adliye yakınından avukat bulma

Kimileri, adliye yakınında bürosu olan avukatın o adliye ile ilişkilerinin iyi olabileceğini ve “ iş bitirebileceğini ” düşünebilir. Bu düşünceye katılmak mümkün değildir. Öncelikle sık görüşmek, iyi ilişki kurmakla dava kazanılmaz. Bunu belirttikten sonra açıklamalarımıza devam edelim. Adliye ile ilişkinin sıklığı ise önemli olan, adliyede çok fazla işi olup da bürosu adliyeden çeşitli sebeplerden ( adliye bölgesi iyi olmadığı için, evine uzak olduğu için vs. )dolayı uzak olabilecek avukatlar olabilir. Kaldı ki özellikle İstanbul’ da artık birçok ilçe adliyesi tek bir binada toplanmaktadır. Böyle büyük bir adliyenin etrafında birçok avukat bürosu olacaktır. Her birinin de yakınlık nedeni ile iyi ilişkiler içinde olabileceğini düşünmek doğru olmaz.

İyi avukat kendini ispat eder

Bu düşünce çok yanlış ve mantıksız bir düşüncedir. Yukarıda belirttiğimiz sebeplerden dolayı zaten bir avukatın iyi mi kötü mü olduğunun anlaşılması çok zordur. Bir avukatın iyi olup olmadığını anlayabilecek kişi yine bir avukattır. Ancak o avukatın bile detaylı bir araştırma ve inceleme ( davalarını izleme, dosyalarını inceleme gibi çok zahmetli ve uzun sürecek işler ) yapması gerekir ki bu da çoğu zaman mümkün değildir. Yeni avukatlığa başlamış bir avukatın aslında çok bilgili ve becerikli olduğunu düşünelim. Ancak bu mantığa göre avukatın kendini ispat edebilmesi nasıl mümkün olabilecektir. Yaptığı çalışmalardan, aldığı sertifikalardan vs. hususlardan bahsedemeyen, bu konuda isim yapamayan avukatın iyi bir avukat olduğu nasıl görülebilecektir. Bir insanın başına avukatlık bir olay genelde hayatında bir kere ya gelir ya gelmez. Bir olay geldi ve bu avukata davayı verdi diyelim. Avukat da davayı kazandı ve gerçekten de kazanılabilecek en iyi şekilde ( en kısa zamanda, az masrafla ve çok hak alarak ) kazandı. İşi veren müvekkilin bunu anlaması pek mümkün değil ama diyelim ki avukatın çok iyi avukatlık yaptığını anladı. Bunu anlaması, davalar uzun sürdüğü içi 3 yılını aldı. Bu kişinin yakın çevresinde avukata ihtiyacı olabilecek kişi sayısı hiç de çok değildir. Avukat sayısına sınırlama getirilmemesi ve düşüncesiz fakülte politikaları nedeni ile sayıca çok olan avukatlardan birinin iyi olduğunun vatandaş tarafından anlaşılabilmesi için defalarca avukatlarla çalışıp yıllarını vermesi mümkün değildir. Çünkü verilen örnekte avukat kötü olsaydı ve kötü olduğunu da vatandaş 3 yılın sonunda anlamış olsaydı ne olacaktı. Bir daha zaten avukatlık bir işi olmayacaktı. Diyelim ki bir kere daha avukata ihtiyacı oldu. Aynı yöntemle rastgele bir avukata gidip bir üç sene daha beklemesi ve yeni davasını da riske atması gerekecek. Başka yolu yok.