TAKİPSİZLİK KARARINA İTİRAZIN REDDİ KANUN YARARINA BOZMA
T.C
YARGITAY 4. CEZADAİRESİ
Tarih:2010
Esas No:2010/1186
Karar No:2011/1330
İlgili Maddeler:CMK 160.
İlgili Kavramlar:SORUŞTURMA EKSİKLİĞİNİN NASIL GİDERİLMESİ GEREKTİĞİ
( Tehdit suçundan şüpheli Remziye S.... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda, Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 06.08.2009 tarihli ve 2009/13240 soruşturma, 2009/7831 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığınca verilen 25.09.2009 tarihli ve 2009/845 değişik iş . sayılı kararının Adalet Bakanlığınca 21.12.2009 gün ve 72494 sayılı yazı ile yasa yararına bozulmasının istenmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11.01.2010 gün ve 296849 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Daireye gönderilmekle incelendi: Tebliğnamede “Dosya kapsamına göre; şüphelinin müştekiye telefonla mesaj gönderdiğini kabul etmesi karşısında, müştekinin telefonuna gelen mesajın tespit edilip varsa müştekinin tanıkları sorularak tüm kanıtlar toplandıktan sonra gereği hakkında karar vermek gerekirken atılı suçun işlendiğine dair delil elde edilemediğinden kovuşturmaya yer olmadığına dair verilen karara yapılan itirazın kabulü yerine reddine. karar verilmesinde isabet görülmemiştir” denilmektedir. Gereği görüşüldü; 5271 sayılı Ceza Yargılama Yasasının 160. maddesinin 1.fıkrasında "Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar." 2. fıkrasında, "Cumhuriyet savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür." 170. Maddesinin 2. fıkrasında, " Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler." 173. maddesinin 3.fıkrasında ise " Başkan, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer sulh ceza hakimini görevlendirebilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder;" hükümleri yer almaktadır. İncelenen dosyada; yakınan Kemalettin Karabaş'ın, şüpheli Remziye S.....'nin kendisini telefonla arayarak tehdit ettiğini ileri sürerek şikayetçi olduğu, Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığının, yakınan tarafından bildirilen telefon numaraları arasında herhangi bir görüşme yapılıp yapılmadığı veya mesaj gönderilip gönderilmediğini ve varsa yakınanın cep telefonunda kayıtlı mesajları tespit edip tutanağa geçirmeden şikayetçinin soyut iddiası dışında delil bulunmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verdiği anlaşılmaktadır. Yakınan takipsizlik kararına itiraz dilekçesine şüpheli tarafından gönderildiğini ileri sürdüğü cep telefonu mesajlarını da eklemesine ve şüphelinin de yakınanın cep telefonuna bir kere mesaj gönderdiğini 31.07.2009 tarihli ifadesinde belirtmesine karşın itiraz merciinin soruşturma eksikliğini dikkate almadan verdiği itirazın reddi kararının hukuka aykırı olduğu açıktır. Somut olayda C.Y.Y.'nın 160. maddesinin, Cumhuriyet savcısına yüklediği maddi gerçeği araştırma sorumluluğunun gereğinin, Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığınca yerine getirilmediği görülmektedir. Ancak bu durumda soruşturmanın hangi merci tarafından yapılması gerektiği sorunu ortaya çıkmaktadır. Y.C.G.K.'nun, 04.12.2007 tarih ve 2007/247-257 sayılı kararında özetle "Cumhuriyet savcısı tarafından ceza yargılamasının temel hedefi olan maddi gerçeğe ulaşma amacına yönelik olarak gerekli kanıtların toplanmadığı hatta buna teşebbüs bile edilmediği çok açık olarak anlaşılmakta, başka bir anlatımla soruşturma evresinin tamamlanmadığı net bir biçimde tespit edilmekteyse, soruşturma evresi Cumhuriyet savcısınca tamamlanmalıdır. Aksinin kabulü halinde, soruşturma safhasının asıl yetkilisi olan Cumhuriyet savcısı varken istisnai yetkili olan sulh ceza hakiminin soruşturmayı yapması sonucuna ulaşılır ki bu C.Y.Y.'nın getirdiği sisteme ve yasanın amacına aykırıdır." denilerek soruşturma eksikliğinin nasıl giderilmesi gerektiği gösterilmiştir. Yapılan açıklamalara göre itiraz merciinin, itirazı kabul edip dosyayı soruşturmayı tamamlaması için Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığına göndermesi hukuka uygun olacaktır. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce, yukarıda belirtilen nedenlerle yerinde görüldüğünden, tehdit suçundan şüpheli Remziye S..... hakkında İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığınca verilip kesinleşen 25.09.2009 gün ve 2009/845 D.İş sayılı kararın, 5271 sayılı C.Y.Y.'nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı yasa maddesinin 4-a fıkrası gereğince sonraki işlemlerin yerinde tamamlanmasına,09.02.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.