Evlat Edinmede 5 Yıl Evli Olma Koşuluna Aykırılık...

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 
ESAS NO: 2009/21848 
KARAR NO: 2011/1936 

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Davacıların, 20/1/2009 tarihinde açtıkları davada, davalıların müşterek çocuğu Eyüpcan'ı evlat edinmelerine karar verilmesini istedikleri, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır.

4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 306. maddesinin 2. fıkrasına göre, eşlerin birlikte evlat edinmeleri için en az beş yıldan beri evli olmaları veya otuz yaşını doldurmuş bulunmaları gerekmektedir.

Dosya içinde mevcut nüfus kayıt örneklerinden, davacı Nadire'nin dava tarihinde otuz yaşından küçük olduğu, ayrıca diğer davacı Mehmet Suphi ile 26/6/2007 tarihinde evlendikleri, evlilik sürelerinin beş yıldan az olduğu anlaşılmaktadır.

Mahkemece, yasal şartların oluşmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, Türk Medeni Kanununun 306. maddesi hükmüne aykırı olarak davanın kabulüne ilişkin hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.

SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, oyçokluğuyla karar verildi. 9/2/201l

KARŞI OY YAZISI

Türk Medeni Kanununun 282. maddesi, genel olarak soybağının kurulmasını düzenlemiş, çocuk ile ana arasındaki soybağının doğumla, çocuk ile baba arasındaki soybağının ise ana ile evlilik, tanıma ve hakim hükmü ile kurulacağını, ayrıca soybağının evlat edinme yoluyla da kurulabileceğini hüküm altına almıştır. Yasadaki düzenlemeler ve yargılama usullerinden de anlaşılacağı gibi, soybağı davaları bu arada doğal olarak da evlat edinme davaları, kamu düzenine ilişkindir.

Türk Medeni Kanununun 318/1. maddesi ile getirilen hükümle, esasa ilişkin diğer noksanlıklardan biriyle sakatsa, Cumhuriyet savcısı evlatlık ilişkisinin kaldırılmasını isteyebilecektir. Bu nedenle, kurulmuş bulunan evlat edinme ilişkisindeki esaslı noksanlık, artık, bu noksanlığın öğrenilmesinde, kamu adına ilişkinin kaldırılması yoluyla dava açılmasını mümkün kılacaktır.

Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/7. maddesinde, kesin olarak verilen hükümlerle, niteliği bakımından yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucu ifade eden ve Yargıtay'ca incelenmeksizin kesinleşmiş bulunan hükümlerin, kanun yararına temyiz edilebileceği belirtilmiştir.

Türk Medeni Kanununun 318/1. maddesi uyarınca, esaslı noksanlıkları içeren evlat edinme ilişkisi, Türk Medeni Kanununun 319. maddedeki hak düşürücü süreler içerisinde, kamu düzeni açısından kesinleşmeyecektir. Esasa ilişkin noksanlığı belirleyen Cumhuriyet savcısı, ilişkinin kaldırılması için dava açabilme olanağına sahip bulunmaktadır.

Esasa ilişkin noksanlığı öğrenen Cumhuriyet savcısının kanun yararına bozma istemi ile temyiz yerine ilişkinin kaldırılması için dava açması yasanın aradığı temel amaçtır. Zira, kanun yararına bozma, taraflar açısından sonuç doğurmayacak, bu durum, yasaya aykırı ve esasla unsurlardaki eksikliklerine karşın, evlat edinme ilişkisinin kurulmasını sağlayabilecektir.

Esasa ilişkin noksanlıkları öğrenen Cumhuriyet savcısının, dava açarak evlatlık ilişkisinin kaldırılmasını temin olanağının bulunması ve kamu düzeni açısından kesinleşmemiş olan hükümle ilgili olarak, kanun yararına temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerektiği düşüncesi ile sayın çoğunluk kararına katılmıyorum.