Meslek Hastalığından Doğan Zararın Tazmini Talebi

T.C. YARGITAY
21.Hukuk Dairesi

Esas: 2007/8731
Karar: 2007/8330
Karar Tarihi: 18.09.2007

ÖZET: Somut olayda Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu'ndan rapor alınması, ilgililerce buna itiraz olunması halinde, Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınarak hiçbir kuşku ve duraksamaya yol açmayacak biçimde meslekte güç kayıp oranının saptanmasından sonra davacının tazminatının belirlenmesi gerekir.

(506 S. K. m. 109)

Dava: Davacı, meslek hastalığı sonucu maluliyetinden doğan manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. 

Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. 

Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi: 

Karar: Dava, nitelikçe meslek hastalığı nedeniyle meslekte kazanma güç kaybı oranının %18'den %70'e çıkması nedeniyle %52 fark maluliyet için manevi tazminat istemine ilişkindir. Davalı tarafından meslek hastalığı nedeniyle %70 oranında meslekte kazanma gücünün kaybedildiğini belirleyen Zonguldak Uzun Mehmet Göğüs ve Meslek Hastalıkları Hastanesi'nin 23.02.2007 tarihli raporlarına itiraz edildiğine göre, davacının meslek hastalığı nedeniyle 22.05.1987 tarihinde %18 olarak belirlenen sürekli iş göremezlik oranının 19 yıl içerisinde %52 artışla %70 oranına ulaşmasının tıbben mümkün bulunup bulunmadığı da dikkate alınarak 506 sayılı Yasa'nın 109. maddesi çerçevesinde Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu'ndan rapor alınması, ilgililerce buna itiraz olunması halinde, Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınarak hiçbir kuşku ve duraksamaya yol açmayacak biçimde meslekte güç kayıp oranının saptanmasından sonra davacının tazminatının belirlenmesi gerektiği açıktır.

Mahkemece bu maddi ve hukuki olgulara aykırı biçimde ve özellikle davalı vekilinin sürekli iş göremezlik oranına ilişkin itirazları usulünce araştırılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. 

O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. 

Sonuç: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 18.09.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.