Çocuğun Nitelikli Cinsel İstismarı Eziyet 

YARGITAY
5. Ceza Dairesi 2010/6869 E.N , 2011/47 K.N.

İlgili Kavramlar

ÇOCUĞUN NİTELİKLİ CİNSEL İSTİSMARI
EZİYET

Özet
SANIĞIN, KENDİ OĞLU OLAN MAĞDURU, BİRLİKTE YAŞADIĞI DİĞER SANIĞIN DÖVMESİNİ, KIZGIN DEMİR İLE YAKMASINI, AŞAĞILAMASINI, AYNI EVDE YAŞADIĞI İÇİN BİLDİĞİ, BAZEN TOKAT VE YUMRUK ATARAK KATILDIĞI VE DİĞER SANIĞA DÖV DİYEREK CESARETLENDİRDİĞİ OLAYDA, EYLEMLERİNİN BÜTÜN OLARAK EZİYET SUÇUNU OLUŞTURACAĞI GÖZETİLMELİDİR.

SANIĞIN BİRLİKTE YAŞADIĞI KADININ OĞLU OLAN MAĞDURA KARŞI CİNSEL İSTİSMAR EYLEMİNDE; KORUMA VE GÖZETİM YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜN KABULÜ İÇİN TESLİM VEYA BIRAKMANIN YASADAN KAYNAKLANMASI GEREKMEYİP; ÖRF, AKRABALIK, KİŞİLERİN İLİŞKİLERİ VE BENZER SEBEPLERLE BİRLİKTE BULUNMA VE BU YÖNDEKİ GÜVEN VE SIFATIN KÖTÜYE KULLANILMASI DURUMUNDA DA OLUŞACAĞI VE TCK'NIN 103/3. MADDESİNİN UYGULANMASI GEREKTİĞİ GÖZETİLMELİDİR.


İçtihat Metni

Çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve eziyet suçlarından sanıklar Emre ve Saadet'in yapılan yargılanmaları sonunda; sanık Emre'nin atılı suçlardan mahkûmiyetine, sanık Saadet'in eziyet suçundan beraetine dair, Karşıyaka 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nden verilen 20.10.2008 gün ve 2008/42 Esas, 2008/502 Karar sayılı hükümlerin süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanık Emre müdafii, katılan SHÇEK vekili ve O Yer C.Savcısı tarafından istenilmiş ve ayrıca tayin edilen ceza miktarına göre nitelikli cinsel istismar suçundan verilen hüküm re'sen de temyize tabi olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:

Sanık Emre'nin eziyet suçundan verilen hükmün incelenmesinde;

Delillerle iddia ve savunma duruşma gözönünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan yerinde görülmeyen sanık müdafiin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün (ONANMASINA),

Sanık Saadetinin eziyet suçundan beraetine ilişkin hükmün incelenmesinde;

Mağdurun sanık S...'in oğlu olduğu ve diğer sanık E... ile aynı evde ikamet ettikleri, doktor raporlarına, fotoğraflara ve dosya kapsamına göre sanık E...'nin farklı zamanlarda uzun süre mağduru çeşitli şekillerde dövdüğü, bacaklarını, ayaklarını, sırtını ve cinsel organını kızgın demir ve soba ile yaktığı, aşağıladığı, vücudunda çok sayıda darp ve yanık izlerinin bulunduğu, mağdurun olaya yakın hazırlık beyanına, eylemlerin ağırlığına, sayısına ve yerine nazaran aynı evde yaşayan sanık S...İn olanları bildiği, bazen tokat ve yumruk atarak eyleme katıldığı ve sanık E...'ye "döv onu" demek suretiyle teşvik edip cesaret verdiği, eylemlerini gizleyerek devamlılığı sağladığının anlaşılması karşısında, sabit olan eylemlerinin bütün halinde eziyet suçunu oluşturacağı gözetilmeden oluşa uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı biçimde beraat kararı verilmesi,

Sanık Emre'nin nitelikli cinsel istismar suçundan verilen hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince;

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,

Ancak;

Adli Tıp Kurumu Kanunu'nun 7 ve 23. maddelerine göre suç tarihinde çocuk olduğu anlaşılan mağdurun muayenesi ve hakkındaki raporun düzenlenmesi sırasında, inceleme konusunun uzmanı olan çocuk psikiyatrisi uzmanı bulundurulması gerektiği gözetilmeden usulüne uygun teşekkül etmeyen İhtisas Kurulunun düzenlediği rapora itibar edilerek TCK.nun 103/6. maddesinin uygulanmasına karar verilmesi,

Mağdurun, sanık E...'nin karı koca gibi birlikte yaşadığı diğer sanık S...'in oğlu olduğu ve aynı evde ikamet ettikleri dönem içerisinde yüklenen eylemin gerçekleştirildiği, koruma ve gözetim yükümlülüğünün kabulü için bunun yasadan doğmasının, zorunlu veya devamlı olmasının gerekmediği, teslim veya bırakmanın örf ve adet, akrabalık, komşuluk, kişilerin ilişkileri veya benzer sebeplerle ihtiyari yapılması, geçici de olsa birlikte bulunma ve bu yöndeki güvenin ve sıfatın kötüye kullanılması durumunda dahi TCK.nun 103/3. maddesinin uygulanma koşullarının oluşacağı nazara alınmadan, yasal olmayan yazılı gerekçelerle anılan artırım maddesinin uygulanmaması,

Kanuna aykırı, O Yer C.Savcısı, katılan vekili ve sanık müdafii ile re'sen temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1 maddesi gözetilerek CMUK.nun 321. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), 17.01.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.