Görevi Kötüye Kullanma  Ptt Tebligat Evrakı Tarihinde Değişiklik

YARGITAY
11. Ceza Dairesi 2009/331 E.N , 2011/22669 K.N.

İlgili Kavramlar

GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA
RESMİ BELGEDE SAHTECİLİK
ZAMANAŞIMI

Özet
PTT DAĞITICISI OLAN SANIĞIN TEBLİGAT TARİHİNİ DEĞİŞTİRMEKTEN İBARET EYLEMİ, TEBLİGAT EVRAKLARI ÜZERİNDE GER-ÇEKLEŞTİRİLEN SAHTECİLİĞİN ÇIPLAK GÖZLE DAHİ İLK BAKIŞTA FARK EDİLMESİ NEDENİYLE SAHTECİLİK SUÇUNUN UNSURU OLAN ALDATMA YETENEĞİNİN BULUNMAMASI KARŞISINDA; SUÇ TARİHİNDE YÜRÜRLÜKTE OLAN 765 SAYILI TCK'NIN 240 (5237 SAYILI TCK'NIN 257/1) MADDESİNDE DÜZENLENEN "GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA" SUÇU KAPSAMINDA KALDIĞINDAN, DEĞİŞEN SUÇ VASFINA GÖRE ASLİ DAVA ZAMANAŞIMI GERÇEKLEŞMİŞTİR.


İçtihat Metni

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafii ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 9. maddeleri hükmü karşısında; PTT dağıtıcısı olan sanığın içinde icra takip dosyası ile ilgili ödeme emri bulunan tebligatı 12.11.2004 günü tebliğ etmesine karşın, tebligatın üzerindeki tarih üzerinde tahrifat yaparak 11.11.2004 günü yapılmış gibi değiştirdiği, suçun konusunu oluşturup dosya içerisinde suretleri bulunan tebligat evraklarının yapılan incelemelerinde, belgeler üzerinde gerçekleştirilen sahteciliğin çıplak gözle dahi ilk bakışta farkedilebildiği, sahtecilik suçunun unsuru olan aldatma yeteneğinin bulunmaması nedeniyle sanığın eyleminin suç tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı TCK'nın 240. maddesi (01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Kanun'un 257/1. maddesi) kapsamında kaldığının anlaşılması karşısında, sanığın değişen suç vasfına göre eylemine uyan "görevi kötüye kullanma" suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK'nın 102/4. maddesinde öngörülen asli dava zamanaşımının, kesici son işlem olan mahkumiyet hükmünün verildiği 26.04.2006 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanık müdafiinin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun'un 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen asli zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK'nın 102/4 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 01.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.