Kanuna Aykırı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşüne Kışkırtma Suçu

YARGITAY 9. Ceza Dairesi E:2011/9614 K:2011/27772 T:06.10.2011 

5271 s. Yasa m. 267 

Halkı kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşüne kışkırtma suçundan sanıklar Hüsnü Bulgan, Ferzinde Yılmaz ve Ruken Yetişkin hakkında Yüksekova 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/309 esas sayılı dosyası üzerinden yürütülen yargılama sırasında, sanıklar Hüsnü Bulgan ve Ferzinde Yılmaz müdafıilerinin, müvekkillerinin her ne kadar Türkçe bilseler de kendilerini Kürtçe daha iyi ifade edebilecekleri ve bu dilde savunma yapmak istediklerinden bahisle Kürtçe tercüman atanması talebi üzerine, sanıkların meramlarını anlatabilecek ölçüde Türkçe bilmeleri sebebiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 202. maddesi gereğince talebin reddine dair aynı Mahkemenin 21/12/2010 tarihli ve 2010/309 esas sayılı ara kararına yönelik itirazın kabulüne, Yüksekova 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/12/2010 tarihli ve 2010/309 esas sayılı ara kararının kaldırılmasına ilişkin Hakkari Ağır Ceza Mahkemesinin 11/01/2011 tarihli ve 2011/3 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 267. maddesinde "Hâkim kararları ile kanunun gösterdiği hâllerde, mahkeme kararlarına karşı itiraz yoluna gidilebilir.” hükmünün yer aldığı, anılan madde hükmü uyarınca hâkim kararlarının tamamına, mahkeme kararlarına karşı ise kanunun açıkça gösterdiği hâllerde itiraz kanun yolunun açık olmasının öngörüldüğü; olayımızda, Yüksekova 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 21/12/2010 tarihli ve 2010/309 esas sayılı ara kararının bir mahkeme kararı niteliğinde olup kanunda açıkça itiraza tâbi olduğunun öngörülmesi durumunda itiraz kanun yoluna tâbi olacağı; oysa mahkemece ret kararının dayanağı olan 5271 sayılı Kanun'un 202. maddesinde herhangi bir kanun yolunun öngörülmediği, bu durumda anılan kararın kesin nitelikte bir karar olduğu, söz konusu ara kararının bu niteliği sebebiyle 5271 sayılı Kanun'un 287. maddesi uyarınca esas kararla birlikte temyiz incelemesinde değerlendirilebileceği; dolayısıyla, Hakkari Ağır Ceza Mahkemesince işin esasına girilmeden dosyanın iadesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde itirazın kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığının 22.03.2011 gün ve 2990/15253 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 05.04.2011 gün ve 148326 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, Hakkari Ağır Ceza Mahkemesi’nin 11.01.2011 tarih ve 2011/3 değişik iş sayılı kararının CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 06.10.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi.