Taksirle Yaralama                                                                                                                                                                                                                       12. Ceza Dairesi 2011/15930 E., 2012/177 K.

FİKRİ İÇTİMA
TAKSİRLE YARALAMA
TRAFİK GÜVENLİĞİNİ TEHLİKEYE SOKMA
5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 44 ]
5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 89 ]
5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 179 ]
"İçtihat Metni"

Taksirle yaralama ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: 

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın bir nedene dayanmayan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine; ancak, 

Yönetimindeki otomobille bölünmüş yolda ters istikamete girerek katılan Kenan'ın sevk ve idaresindeki otomobile çarpıp, mağdurların etkisi basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralanmalarına sebebiyet vermek suretiyle kazaya karışan ve 341 promil alkollü olarak araç kullandığı tespit edilen sanığın, güvenli sürüş yeteneğini kaybettiği ve dolayısıyla atılı trafik güvenliğini tehlikeye sokma ve taksirle yaralama suçlarının oluştuğunun kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına neden olan sanığın, 5237 sayılı TCK'nın 44. maddesi uyarınca 61. madde de nazara alınmak suretiyle yalnızca taksirle yaralama suçundan cezalandırılması ile yetinilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın ayrıca trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan da mahkumiyetine ve cezalandırılmasına karar verilmesi, 

Kabul ve uygulamaya göre de: 

Sanığın taksirle yaralama suçunu bilinçli taksirle işlediği kabul edildiği halde, sanık hakkında tayin olunan cezada 5237 sayılı TCK'nın 22/3. maddesi gereğince arttırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, 

Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olup, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince kısmen isteme uygun olarak (BOZULMASINA), 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesinin saklı tutulmasına, 17.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.