Avukat ortaklığı - hem davalı hem davacı vekili olduğu

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/23381 Karar No: 2011/13559 

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Davacı Christine R. tarafından davalı A.'a karşı açılan tanıma davasında, tarafların boşanmalarına ilişkin olarak Fransa Aile Mahkemesi kararının tanınmasının talep edildiği, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği, kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır.

2675 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 37/a maddesi uyarınca, yabancı mahkeme ilamının o ülke makamlarınca usulen onanmış aslı ve onanmış tercümesi ile ilamın kesinleştiğini gösteren ve o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı veya belge ile onanmış tercümesinin dilekçeye eklenmesi zorunlu olduğu halde bu hususa uyulmayarak fotokopi ile yetinilmesi doğru bulunmamıştır.

1136 sayılı Avukatlık Kanununun 38. maddesinin (b) bendinde, avukatın aynı işte menfaati zıt olan tarafları temsil edemeyeceği, yine aynı maddenin son fıkrasına göre bu zorunluluğun avukatların ortaklarını ve yanlarında çalıştırdıkları avukatları da kapsayacağı belirtildiği halde, davada davacının Avukat (A.T.) tarafından temsil edildiği, Avukat (A.T.) nin, davalının da vekili olduğu ancak vekaletnamesindeki tevkil yetkisine istinaden dava tarihinden üç gün sonra Avukat (M.Ü.) ye vekaletname verdiği anlaşılmakla davada menfaati zıt olan tarafların bu şekilde temsili doğru bulunmamıştır.

SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi. 20/9/2011