Haczedilmezlik 

12. Hukuk Dairesi 2011/11293 E., 2011/10538 K.

HACZEDİLMEZLİK 


Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : 

Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; 

İ.İ.K.'nun 82/12 maddesi gereğince, borçlunun "haline münasip" evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki "aile" terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. İcra mahkemesince , borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tesbit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı alacaklıya ödenmelidir. 

Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan, ve ikamet için zorunlu öğeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. 

Somut olayda Mahkemece mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen ilk bilirkişi raporunda içerisinde bir yatak odası, oturma odası, bir salon, mutfak, banyo ve tuvaletten ibaret 98,73 m2 bürüt alanlı 7 nolu bağımsız bölümün değeri 32.000 TL olarak belirtilmiş ise de raporda borçlunun haline münasip alabileceği evin değeri belirtilmemiştir. 

Bu durumda, mahkemece, yeniden aldırılacak bilirkişi raporu ile borçlunun haline münasip ev alabileceği miktar ile daha mütevazi bir semtte oturabileceği evin değeri belirlenmek suretiyle yukarıdaki ilkeler gözetilerek sonuca gidilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak şikayetin kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. 

SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 25.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.