İşe İade Zinde İken Yerine İşçi Alımı 

9. Hukuk Dairesi 2009/45256 E., 2010/40923 K.

İŞE İADE 
İZİNDE İKEN YERİNE İŞÇİ ALIMI 


Davacı vekili, davacının davalı asıl işveren Belediye Başkanlığı işyerinde diğer alt işveren işçisi olarak çalıştığını iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini belirterek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir. 

Yerel Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir. 

Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: 

Davacı vekili, davacı işçinin asıl işveren Etimesgut Belediye Başkanlığının taşeronlar aracılığıyla yaptırılan işlerinde 22.04.2005 tarihinden itibaren taşeron işçisi olarak çalışmaya başladığını, son olarak davalı A... Şirketine bağlı olarak Etimesgut Belediye Başkanlığı İnsan Kaynakları Müdürü olarak çalışırken sözleşmesinin neden gösterilmeksizin sözlü olarak 04.05.2009 tarihinde feshedildiğini, feshin siyasi nedenlerle yapıldığını, zira 29.03.2009 tarihli yerel seçimler sonucu Etimesgut Belediye Başkanının değiştiğini, Belediye Başkanının başka bir partiden seçildiğini, davalılar arasında alt-asıl işveren ilişkisi bulun-duğundan ücretlerden müteselsilen sorumlu olduklarını belirterek; 4857 sayılı İş Kanunu'nun 18-21. maddeleri uyarınca feshin geçersizliğine ve davacı işçinin işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir. 

Davalı Belediye Başkanlığı vekili husumet itirazı ile davalı şirket ile Belediye arasında hizmet alımları tip sözleşmesi yapılmış olup, davalı Şirket arasında 170 kişilik personel alımı ihalesi gereğince davacının Şirket personeli olarak çalıştığını, davacının davalı şirket ile yaptığı sözleşmenin belirli süreli olduğunu savunurken, diğer davalı vekili ise, davacının davalı şirkette çalışmakta iken yıllık iznini kullanmak üzere ayrıldığını, izin bitimi işe başlamadığını, bu nedenle hakkında tutanak düzenlendiğini, siyasi nedenlerle işten çıkarıldığı iddiasının doğru olmadığını, davanın reddi gerektiğini beyan etmiştir. 

Mahkemece davalı işveren davacının devamsızlığını gerekçe göstererek sözleşmeyi 07.05.2009 tarihi itibariyle feshetmiş ise de, davacının izin bitimindeise iş başı yapmayarak işe iade talepli bu davayı davalı işverenin feshinden evvel 05.05.2009 tarihinde açtığı, davacının temizlik işine verilmesinin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesi uyarınca iş şartlarında esaslı değişiklik olduğu, rıza göstermediği takdirde davacıyı bağlamayacağı, fabrika müdürünün değişikliği kabul etmemesi halinde işe gelmemesine dair beyanının davacının sözleşmenin feshi sonucunu doğurmayacağı, davacının önceki koşullarda çalışmaya devam etmek yerine izin dönüşü iş başı yapmadığı, bu davayı açmakla sözleşmeyi bizzat kendisi feshettiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. 

4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesi uyarınca "İşveren, iş sözleşmesiyle veya iş sözleşmesinin eki niteliğindeki personel yönetmeliği ve benzeri kaynaklar ya da işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında esaslı bir değişikliği ancak durumu işçiye yazılı olarak bildirmek suretiyle yapabilir. Bu şekie uygun olarak yapılmayan ve işçi tarafından altı işgünü içinde yazılı olarak kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamaz. İşçi değişiklik önerisini bu süre içinde kabul etmezse, işveren değişikliğin geçerli bir nedene dayandığını veya fesih için başka bir geçerli nedenin bulunduğunu yazılı olarak açıklamak ve bildirim süresine uymak suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir. İşçi bu durumda 17 ila 21. madde hükümlerine göre dava açabilir". Getirilen bu düzenleme ile işçinin iş şartlarında esaslı değişikliği kabul etmemesi halinde işveren ya bu değişikliği yapmamak ya da iş akdini feshetmek zorunda kalmaktadır. Böylece işçi sadece kıdem tazminatı değil, sözleşmenin işveren feshine bağlanan bütün haklarını isteyebilmekte, iş güvencesi hükümlerinden yararlanma koşulları varsa feshin geçersizliğini ve işyerine iadeyi talep edebilme olanağını elde etmektedir. Başka bir anlatımla, işverenin iş akdinde esaslı bir değişiklik yapmak istediği durumlarda işçinin feshe zorlanması yerine sözleşmeyi fesih riski işverene yüklenmektedir. Kısaca işçinin iş şartlarında esaslı değişikliği kabul etmemesi, somut uyuşmazlıkta olduğu gibi görevlendirilen işe gitmemesi, işçinin feshi olarak değerlendirilemez. Ancak iş şartlarında esaslı değişikliği kabul etmeyen işçi, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 24/11, e.f maddesi uyarınca iş sözleşmesinin haklı nedenle fesih hakkına sahiptir. Başka bir anlatımla bu düzenleme işçinin haklı fesih hakkını ortadan kaldırmamaktadır. 

İşçinin sözleşme ile kararlaştırılan işyerinin değiştirilmesi, iş şartlarından esaslı değişikliklere bir örnektir. Keza işçinin yaptığı işin niteliğindeki değişiklik de işçi açısından iş şartlarından esaslı değişikliktir. 

Dosya içeriğine göre davacı davalı Belediye Başkanlığı işyerinde diğer davalı şirket işçisi olarak İnsan Kaynakları müdürü görevi yapmaktadır. Mahalli İdareler Seçimi sonrası davacıya 15.04.2009 tarihinde yıllık ücretli izin verilmiş ve izin dönüşü temizlik işinde çalışacağı, kabul etmiyorsa gelmemesi belirtilmiştir. Davacı izinde iken yerine bir başkasının insan kaynakları müdürü olarak göreve başlatıldığı da anlaşılmaktadır. 

İnsan Kaynakları müdürü olarak çalışan ve yıllık ücretli izne gönderilirken, izin dönüşü temizlik işinde çalışacağı söylenilen, kabul etmemesi halinde gelmemesi gerektiği belirtilen ve izinde iken yerine işçi alınan davacının iş sözleşmesi eylemli olarak davalı işveren tarafından feshedilmiştir. Zira davacı işçi kabul etmediği için, insan kaynakları müdürü olarak işe alınmayacaktır. Mahkemece aksine bir yorum ile iş sözleşmesinin davacı tarafından feshedildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi hatalı bulunmuştur. 

Davalı Belediye Başkanlığı ile davalı şirket arasındaki sözleşme işçilik teminine yönelik ise de asıl-alt işveren ilişkisinin yasal unsurlarını taşımadığı iddia edilmemiş, davacının alt işveren şirket işçisi olduğu belirtilmiştir. Davalı alt işverenin feshi geçerli nedene dayanmadığından, feshin geçersizliğine ve davacının alt işveren şirket işyerine işe iadesine, işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretinden alt işveren davalı şirket ile asıl işveren davalı Belediye Başkanlığı'nın birlikte sorumluluğuna karar verilmiştir. 

4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. 

Hüküm:Yukarda açıklanan gerekçe ile; 

1.Mahkemenin kararının (BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA), 

2.Feshin (GEÇERSİZLİĞİNE) ve davacının davalı alt işveren A... TAAH. TİC. TEK YAT. LDT. ŞTİ. işyerine (İŞE İADESİNE), 

3.Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde davalılarca müştereken ve müteselsilen ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık brüt ücreti tutarında (BELİRLENMESİNE), 

4.Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilinin (GEREKTİĞİNE), 

5.Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 

6.Davacının yapmış olduğu 90.00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 

7.Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.100-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 

8.Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, 

Kesin olarak oybirliği ile karar verildi.