Kadastro Tespiti, Aynı Parsele Ait Davaların Birleştirilmesi

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 
Esas No : 2010/9017 
Karar No : 2010/7344 


Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda kesinleşen hükmün kanun yararına bozulması istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

Kadastro sırasında 152 ada 18 parsel sayılı 3655530.37 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, mera vasfıyla orta malı olarak sınırlandırılmıştır. Davacı Köy Tüzel Kişiliği, yasal süresi içinde taşınmazın köye ait kışlakiye olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda 2006/574-2007/125 sayılı ve 19/3/2007 tarihli Karar ile davanın feragat nedeniyle reddine ve çekişme konusu 152 ada 18 sayılı parsel hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, karar tebliğ ile kesinleştirilmiştir. Adalet Bakanlığınca tutanak aslı getirtilmeden ve aynı parsel ile ilgili açılan tüm davalar birleştirilmeden ayrı ayrı yargılama yapılarak hüküm kurulması ve taşınmaz hakkında sicil oluşturulmaması usul ve yasaya aykırı bulunduğundan kesinleşen hükmün kanun yararına temyiz edilmesi istenmiş, bunun üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 30/11/2010 tarih 2010/283822 sayılı Tebliğnamesi ile HUMK.nun 427/6. maddesi gereğince hükmün kanun yararına bozulması istenilmiştir.

Çekişme konusu 152 ada 18 sayılı parselin Kadastro Mahkemesinin 2010/7 Esas sayılı dava dosyasında da davalı bulunduğu, tutanak aslının bu dosyada bulunduğu ve davanın derdest bulunduğu anlaşılmaktadır. Kadastro davalarında, tutanak aslının dosyada bulunması ve aynı parsele yönelik olarak açılan tüm davaların birlikte görülerek sonuçlandırılması gerekir. Aynı parsele yönelik olarak açılan davaların birleştirilmesi gerekirken, ayrı ayrı görülmesi isabetsizdir. Ayrıca kadastro hakimi doğru, infazı kabil ve açık sicil oluşturmakla yükümlü bulunduğu halde çekişme konusu parsel hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek sicilin açık bırakılması da isabetsizdir. Açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 427/6 maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin kabulüne, hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, gereği yapılmak ve Resmî Gazete’de yayınlanmak üzere kararın bir örneği ile dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 13/12/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.