Kadastro Tespiti, Sınır ve Yüzölçümlerinin Boş Bırakılması

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 
Esas No: 2010/9654 
Karar No: 2011/421 


Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda kesinleşen hükmün kanun yararına bozulması Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 250 ada 3; 236 ada 6 ve 7 parsel sayılı taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 250 ada 3 sayılı parsel Şahin ve Yüksel Akça, 236 ada 6 sayılı parsel Yüksel Akça, 236 ada 7 sayılı parsel Şahin Akça adına tespit edilmiş, Sulh Hukuk Mahkemesinde açılan men'i müdahale davası nedeniyle yüzölçümleri boş, Kadastro pafta sınırı davalı bırakılmıştır. Sulh Hukuk Mahkemesinde davacılar ile davalıların karşılıklı olarak açtıkları müdahalenin men'i davası sonunda İbrahim ve Mustafa Kürenli'nin davalarının reddine, davacı Şahin ve Beytullah Akça'nın davasının kabulü ile teknik bilirkişi rapor ve krokisinde yeşil renk ile gösterilen Kızılçukur Köyü Pazar yolunun 262.50 metrekarelik bölümüne, kırmızı renk ile gösterilen ve davacıların yaya yolu olarak kullandıkları belirtilen yere, yine raporda (A) ve (B) harfi ile gösterilen yol ve boşluk olarak kullanılan toplam 193.52 metrekarelik bölüme İbrahim ve Mustafa Kürenli'nin yaptıkları müdahalelerin önlenmesine karar verilmiş; hüküm, Yargıtay denetiminden geçerek tespit tarihinden sonra kesinleşmiştir. Kadastro Mahkemesince yapılan yargılama sonunda 2007/144-2009/10 sayılı ve 27.02.2009 tarihli Karar ile davanın reddine ve tespit gibi çekişme konusu 250 ada 3 sayılı parselin Şahin ve Yüksel Akça, 236 ada 6 sayılı parselin Yüksel Akça, 236 ada 7 sayılı parselin Şahin Akça adına tesciline karar verilmiş, karar tebliğ ile kesinleştirilmiştir. Adalet Bakanlığınca Mahkemenin yüzölçümü boş bırakılan dava konusu parseller için keşif yapılarak belirlenen yüzölçümleri ile tapuya tescillerine karar verilmesi gerekirken, taşınmazların yüzölçümleri tespit edilmeden tescil kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı bulunduğundan kesinleşen hükmün kanun yararına temyiz edilmesi istenmiş, bunun üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 24.12.2010 tarih 2010/322140 sayılı tebliğnamesi ile HUMK’nun 427/6. maddesi gereğince hükmün kanun yararına bozulması istenilmiştir.
Çekişme konusu taşınmazlar, kadastro tespitinde malik tespitleri yapılarak, taşınmazlar arasında kalan yola ilişkin Asliye Hukuk Mahkemesinde dava bulunduğundan her üç parselin de yüzölçümleri yazılmayarak paftasında sınırları kesik kesik çizgilerle gösterilmek suretiyle yüzölçümleri kesin olarak Mahkemesince belirlenmek üzere tutanaklar Kadastro Mahkemesine gönderilmiştir. Kadastro hakimi doğru, açık ve infazı kabil sicil oluşturmakla yükümlüdür. Mahkemece keşif yapılarak taşınmazların yüzölçümleri belirlenmek ve belirlenen yüzölçümleri ile tescil kararı verilerek doğru ve infazi kabil sicil oluşturulması gerekirken, yüzölçümleri boş bırakılan ve sınırları kesinleştirilmeyen taşınmazların yüzölçümleri tespit edilmeden tescil kararı verilmesi isabetsizdir. Açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 427/6.maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin kabulüne, hükmün sonuca etkili olunmamak üzere BOZULMASINA, gereği yapılmak ve Resmî Gazete'de yayımlanmak üzere kararın bir örneği ile dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 31.01.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.